HAKKARI (İGFA) – Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Türkiye’nin gönüllü olarak ortaya çıkan en büyük bağımsız iş örgütü, ‘Yeni Çağ Yeni Ufuklar’ vizyon belgesi ve bu belgede yer alan ‘Hayallerimizdeki Türkiye’ manifestosu, 26 bölgesel federasyonun sorumluluğunda. 81 ili kapsamaktadır. ‘100. Dördüncü Yıllık Toplantıları Hakkari’de düzenledi.
Doğu Sanayi ve İşadamları Federasyonu’nun (DOĞUSİFED) katkılarıyla gerçekleştirilen toplantıda TÜRKONFED heyeti; kamu, yerel yönetimler, akademi, sivil toplum ve iş dünyası kuruluşlarıyla bir araya geldi.
TÜRKONFED Yürütme Konseyi Başkanı Süleyman Sönmez, Türkiye gündeminin en sıcak konularından biri olan seçimlerin yarattığı atmosfere değinerek, “Siyasi partilerimize yönelik şiddet olayları, siyasetçilerin kimlik ve mezhep üzerinden ötekileştirilmesi ve partilere yönelik aşırı söylemler bir yandan devam ederken, toplumun inançları, değerleri ve gelenekleri bir arada yaşama iradesini zayıflatırken, küresel ve bölgesel risklere karşı toplumsal direncimizi de son derece kırılgan hale getiriyor. Ayrıca yoksulluk derinleşip yaygınlaşırken, diğer yandan kimliklere takılıp kalma, siyasi ve kültürel kutuplaşmalar, hukukun üstünlüğüne olan inancın azalması, ayrımcılığın ve nefret söyleminin yaygınlaşması nedeniyle gerçeklikle bağımız bozuluyor. TÜRKONFED olarak her sesin, her rengin, her niyetin en büyük zenginliğimiz olduğunu düşünüyor, Cumhuriyetimiz ikinci asrını yarılamışken büyük bir toplumsal mutabakatla aydınlık bir gelecek inşa edebileceğimizi düşünüyoruz.”
“YÜKSEK DEMOKRASİ STANDARTLARINA UYGUN BİR ÜLKE OLMALIYIZ”
Sönmez, “Demokrasi 4-5 yılda bir yapılan seçimlerde çoğunluğun seçilmesi değildir.
“Anayasal temel haklara sonsuza kadar saygı gösterilmelidir. Bir cumhuriyetin maliyetlerini iyi anlayan liberter bir anayasa, ihtiyacı olanlar için bir güvenlik ağı sağlayarak, yoksulluğu ve eşitsizliği azaltarak ve sosyal hareketliliği teşvik ederek ekonomik büyümeyi desteklemeye yardımcı olacaktır. Gelişmiş bir demokrasi ve hukuk sistemi; Adil, şeffaf, hesap verebilir ve liyakat esaslı bir devlet yönetimi, Türkiye’yi refah toplumu yapacak reçetenin olmazsa olmazıdır. Dolayısıyla hayalimiz olan Türkiye’nin temeli adalettir. Ülkemizin refah seviyesini ve gayri safi milli hasılamızı yükseltmek, kalkınma hedeflerimizi yaygınlaştırmak istiyorsak ‘orta demokrasi’ ülkesi değil, hukukun üstünlüğünü ve yüksek demokrasi standartlarını benimsemiş bir ülke olmalıyız.”
